Prostat Büyümesi
Prostat büyümesi, adından da anlaşılacağı gibi, prostat bezinin boyutlarında artış olmasını ifade eder. Meydana gelen bu büyüme, kansere bağlı büyüme olmadığı için, iyi huylu prostat büyümesi olarak tanımlanır. Prostat bezinde 35-40 yaşından itibaren bir takım değişiklikler görülmeye başlar. Bu değişiklikler hücresel düzeydedir. Herhangi bir şikayete yol açmadığı için, kişi bu değişiklikleri fark etmez. Genellikle 45 yaşından sonra büyüme bazı şikayetlerin ortaya çıkmasına neden olur.
İleri yaş erkeklerde görülme sıklığı oldukça yüksek olan prostat büyümesi, her zaman tedavi edilmeyi gerektirmez. Hastanın şikayetleri ve tedavi ihtiyacı, tıkanıklığın derecesine göre değişebilir. Prostat büyümesi olan hastalarda görülen başlıca şikayetler; idrar kaçırma, sıkça idrar çıkma, geceleri artan idrar yapma isteği, idrarın dağınık ve çatallı çıkması ve idrar akım hızının düşük olmasıdır. Bu belirtiler hastaların yaşam kalitesini bozar ve kişinin sosyal yaşamını kısıtlar. Bu belirtilerin olması durumunda mutlaka prostat büyümesinin tedavi edilmesi gerekir.
Prostat Nedir?
Bir salgı bezi olan prostat, erkek üreme sisteminin bir parçasıdır. İdrar kesesinin hemen altında bulunan prostat, genç erişkinlerde yaklaşık bir kestane ya da ceviz kadardır. Prostatın ağırlığı ise yaklaşık 18-20 gram civarındadır. Prostat bezinin ortasından üretra denilen idrar kanalı geçer. Üretra, idrar kesesinden çıktıktan sonra prostatın ortasından ve penisin içinden geçerek dışarı açılır. Üretra idrar kesesindeki idrarın dışarı atılmasını sağlayan bir kanaldır. Bu kanal, hemen idrar kessinden çıktığı yerde, adeta bir yüzük gibi prostat bezi tarafından sarılmıştır.
Prostatın asıl görevi meni sıvısını oluşturmak ve meninin akışkanlığını sağlamaktır. Erkeklerde, ergenlik dönemine kadar prostat bir işe yaramaz. Ergenlik döneminde erkeklik hormonu olan testosteron hormonunun aktif hale gelmesiyle, prostat bezinde bir uyanma ve hareketlenme olur. Prostat bezi tarafından üretilen ve meni içine karışan sıvıda, spermin yumurtayı dölleme yeteneğini arttıran bazı maddeler bulunmaktadır. Ayrıca bu sıvı içerisinde yine idrar yolu enfeksiyonlarına karşı direncin artmasına yardımcı çinko bulunmaktadır.
Prostat her ne kadar kendisi küçük olsa da, erkeklerin başına oldukça büyük sorunlar açmaktadır. Prostat büyümesi, prostat iltihabı ve prostat kanseri en sık görülen prostat hastalıklarıdır.
Prostat Büyümesi Nasıl Seyreder?
Prostat bezinde gözle görülmeyen değişiklikler ve büyüme, 35-40 yaşından itibaren başlar ve tüm yaşam boyu devam eder. Bir yaşlılık hastalığı olan prostat büyümesi, prostat kanserinden farklı bir hastalıktır ve tedavi edilmese bile kansere dönüşmez.
Hastalıkta ortaya çıkan belirtilerin şiddeti, büyüyen prostat dokusunun, prostat bezinin ortasından geçen idrar kanalının sıkışma derecesine bağlıdır. Prostat dokusu, idrar kanalına ne kadar çok bası yapıp, yolu kapatırsa, hastalarda ortaya çıkan şikayetler de o kadar fazla olur. Prostat büyümesi genel olarak iyi seyirli bir hastalıktır. Tedavi edildiği takdirde, hayati tehlikeye yol açmaz.
Eğer tedavi edilmez ise, büyüyen prostat dokusu, idrar kesesi, idrar kanalı ve makata doğru büyümeye devam eder. İdrar boynunda ve idrar kanalında tıkanmaya neden olur. İdrar kesesi, içindeki idrarı tam olarak boşaltamaz. Daha çok çalışır ve bir süre sonra iflas eder ve kendini salar. Bu durumda idrar kesesi içinde enfeksiyon ve taş oluşur. İdrar dışarı atılamadığından, geriye böbreklere doğru ilerler, üreter (iç idrar kanalları) ve böbreklerde şişme (hidronefroz) oluşur. İdrardaki üre kana karışır ve üremi meydana gelir. Daha sonra böbrek yetmezliği ortaya çıkar.
Prostat Büyümesi Neden Olur?
Prostat büyümesinin nedeni yaşlanmayla birlikte, erkeklik ve kadınlık hormonu arasındaki dengenin bozulmasıdır. Prostat büyümesinin daha çok yaşlı erkeklerde görülmesi, hastalığın oluşumunda ilerleyen yaşın önemli bir neden olduğunu ortaya koymaktadır. Prostat büyümesinin kesin nedeni tam olarak bilinmese de, yaşla birlikte vücuttaki hormonal dengenin bozulmasına bağlı olduğu kabul edilmektedir. Yaşlanma ile erkeklik hormonlarında görülen azalma, prostatta görülen büyümeyi başlatmaktadır.
Prostat Büyümesinin Belirtileri Nelerdir?
Prostat bezi, idrar kanalını, mesaneden (idrar kesesi) çıktığı yerde çepeçevre bir yüzük gibi sarar. Prostat bezi büyümeye başladıkça, büyüyen doku idrar yolunun sıkışmasına ve kapanmasına neden olur. Bu durumda, kanalın içinden idrar geçmekte zorlanır. Kişi idrarını rahat boşaltmaz hale gelir. Prostat büyümesinin en önemli belirtisi idrar yapma ile ilgili ortaya çıkan şikayetlerdir.
Prostat büyümesinde görülen belirtiler şunlardır;
İdrar Kesesinin Dolması Sırasında Görülen Belirtiler;
- Sık idrara çıkma
- İdrarını tutamama
- İdrar kaçırma
- Aniden idrar yapma isteği
- Geceleri idrar yapmak için sıkça uyanma
İşeme Sırasında Görülen Belirtiler;
- İdrarın kesik kesik gelmesi
- İdrarın çatallı çıkması
- İdrar yaparken ıkınma ihtiyacı duyma
- İdrar akım hızının zayıf olması
- İdrar yapmaya başlamadan önce bekleme
- İdrar yapmanın çok uzun sürmesi
İşeme Sonrası Görülen Belirtiler;
- Mesanenin (idrar torbası) tam boşalmadığı hissi
- İşeme sonrası iç çamaşırına idrar kaçırma
- İşeme sonrası idrar damlaması
Prostat Büyümesi Tanısı Nasıl Konur?
Hastalığın tanısını koymak için öncelikle hastayla konuşmak ve şikayetlerini dinlemek gerekir. Daha sonra hastanın şikayetlerinin derecesini anlayabilmek için, hastadan bir form doldurması istenir. Bu form, belirtilerin şiddetini ve hastanın yaşam kalitesi üzerine olan olumsuz etkisini belirlemek üzere oluşturulan bir skorlama sistemidir. Daha sonra hastanın genel bir muayenesi ve prostat muayenesinin yapılması gerekir. Ayrıca idrar tahlili ve idrar kültürü, kreatinin , üre ve PSA gibi kan tetkiklerinin yapılması, idrar akım hızının ölçülmesi (üroflowmetri) ve işeme sonrası artık idrar kalıp kalmadığının değerlendirilmesi gerekir.
- Anamnez
Hastanın şikayetlerinin dinlenmesi, geçirdiği ameliyatların, mevcut başka hastalıklarının, kullandığı ilaçlar ile ilgili her türlü bilginin hastadan alınması işlemidir.
- Prostat Muayenesi
Prostat büyümesi şikâyetleri ile doktora başvuran hastaların mutlaka prostat muayenesi yapılmalıdır. Prostat muayenesi makattan parmakla yapılan bir muayenedir. Bu muayeneye rektal tuşe de denir. Yerini tutacak başka bir muayene şekli ya da tetkik yoktur. Bu muayene, prostatın büyüklüğü, şekli, kıvamı hakkında oldukça önemli bilgiler verir. Prostat kanseri olması durumunda prostat normal kıvamından saha serttir, parmak ucu bir sertlik gelir. Bu durumda prostat biyopsisi yapılması gerekir.
- PSA Testi
PSA testi prostat kanseri ve prostat büyümesi tanısında en sık kullanılmaktadır. PSA (prostat spesifik antijen), prostat bezinde üretilen ve meninin akışkanlığını sağlayan bir enzimdir. Özellikle prostat kanseri durumunda kan düzeyi artar. Prostat büyümesi ya da prostatit durumunda da kandaki miktarı değişen oranlarda artabilir. PSA testi prostat kanseri açısından oldukça önemli bir testtir.
- İdrar Tahlili
İdrar tahlili, özellikle enfeksiyon ve mesane kanserinin tanısında önemlidir. İdrar kültürü hastada enfeksiyon olup olmağını belirlemek ya da doğrulamak için yapılabilir.
- Üroflowmetre (İdrar Akım Testi)
İdrar akım hızını ve işeme şeklini gösterir. Buradaki rakamlara göre işemenin normal olup olmadığı hakkında bilgi verir.
- Artık İdrar Tayini
İşeme sonrası mesanede kalan idrarın olup olmadığına bakılır. Genellikle bu iş için ultrason kullanılır. Mesane içinde artık idrarın kalması, idrar kesesinin iyi çalışmadığını ya da idrar kanalında bir tıkanıklık olduğunu gösterir.
- Ultrasonografi
Böbrek, mesane (idrar torbası) ve prostatın görüntülenmesini sağlar. Şart değildir. Ancak bazı durumlarda yapılması gerekebilir.
- Sistoskopi
Dış idrar kanalından ışıklı bir alet ile girilir. Prostat ve mesanenin (idrar torbası) içi gözle doğrudan incelenir. Gerekli olduğunda yapılan bir işlemdir. Her zaman yapılması gerekmez.
Prostat Büyümesi Tedavisi Nasıldır?
Prostat büyümesi, tedavisi mümkün olan bir hastalıktır. Prostat büyümesinin tedavisinde ilaç ya da ameliyat yöntemleri kullanılır. İyi huylu prostat büyümesinde uygulanacak tedavi yöntemi, hastanın durumuna ve hasatlığın şiddetine göre seçilir. Hastanın şikayetleri hafif ise, ameliyat yerine ilaç tedavisi tercih edilir. Ancak şikayetler çok fazla ise ya da ilaç tedavisi yeterli olmadıysa, ameliyat tedavisi uygulanır.
Takip
Takip, eğer hastanın şikayetleri hafif düzeyde ise tercih edilen tedavi yöntemidir. Bu hastalar belli aralıklar ile kontrollere çağrılarak yakın takibe alınır. Hastaya hastalığı hakkında ve yaşam tarzında ne gibi düzenlemeler yapması gerektiği konusunda bilgi verilir.
İlaç Tedavisi
Prostat büyümesinde kullanılan ilaçlar aslında hastalığı ortadan kaldırmazlar yani hastalığı tedavi etmezler. İlaç tedavisi ancak hastanın şikayetlerini hafifletmek için kullanılır. Orta derecede şikayeti olan hastalarda tercih edilir.
Prostat büyümesinin tedavisinde en sık kullanılan ilaç grubu Alfa Bloker adı verilen gruptur. Bu ilaçlar, prostat dokusu içinde bulan kasları gevşetir. Böylece prostat dokusu yumuşar ve idrar akımı buna bağlı olarak iyileşir. Tamsulosin, Silodosin, Alfuzosin, Terazosin ve Doxazosin bu grup içinde yer alan ilaçlardır.
Prostat büyümesinin tedavisinde kullanılan bir başka ilaç grubu ‘5 Alfa Redüktaz İnhibitörleri’ olarak adlandırılan bir ilaç grubudur. Bu ilaçlar ağırlığı 40 gram ve üzerinde olan prostatlarda tercih edilmelidir. Bu ilaçlar kullanılmaya başladıktan yaklaşık 6 ay prostatta küçülme sağlarlar. Bu grup ilaçlar cinsel isteksizlik yapabilir.
Prostat büyümesi olan hastalarda aynı zamanda, aşırı aktif mesane adı verilen bir durumda olabilir. Bu durumda tedaviye ‘Anti-Kolinerjik’ grubu bir ilaç da eklenir.
Fosfodiesteraz 5 İnhibitörleri adı verilen bir ilaç grubu, sertleşme sorunu yaşayan erkeklerde kullanılmaktadır. Bunun dışında bu ilaçlar, BPH ile şikayetlerin giderilmesinde de kullanılmaktadır. Baş dönmesi, mide yanması ve baş ağrısı bu ilaçlarda sık görülen yan etkilerdir. Burada dikkat edilmesi gereken bir husus, fosfodiesteraz 5 İnhibitörlerin, alfa bloker grubunda yer alan doxazosin ve terazosin ile birlikte kullanılmaması gerektiğidir.
Bazı prostat hastaları geceleri çok miktarda idrara çıkar. Bunun nedeni nokturnal poliüri denilen bir durumdur. Yani gece yatınca kanın kalbe dönüşü hızlanmakta ve böbrekler daha çok çalışmaktadır. Geceleri sık idrar kalkan bu hastalarda ‘desmopressin’ adı verilen bir ilaç kullanılabilir.
Prostat Büyümesi Ameliyatı
Kapalı Prostat Ameliyatı (TUR Ameliyatı)
Şikayetleri çok ciddi derecede olan ya da ilaç tedavisinden fayda göremeyen hastaların tedavisinde ameliyat uygulanır. İlaç tedavisinden fayda göremeyen, prostattan kanaması olan, idrar kesesi içinde taş bulunan ve idrar tıkanması görülen hastalar ameliyat için aday olan hastalardır. Prostat ameliyatı açık ya da kapalı ameliyat olarak ikiye ayrılır. En sık uygulanan ameliyat yöntemi kapalı ameliyattır.
Kapalı ameliyata tıp dilinde Transüretral Prostat Rezeksiyonu adı verilir. Halk arasında kısaca TUR ameliyatı diye bilinir. Bu ameliyatta idrar kanalından özel bir alet ile girilerek prostata ulaşılır. Prostatın idrar kanalını sıkıştıran kısımları tıraşlanır. Tıraşlanan bu parçalar dışarı alınır. TUR ameliyatından sonra hasta genellikle ertesi gün sondası çekilerek taburcu edilir.
TUR ameliyatı sırasında elektrik akımı ya da lazer enerjisi kullanılabilir. TUR ameliyatı büyüklüğü 80 gramı geçmeyen prostatlar için kullanılır.
TUR ameliyatının yan etkileri arasında retrograd ejakülasyon (orgazm sırasında meni sıvısının dışarıya değil mesane içine atılması), kanama, enfeksiyon ve üretra darlığı bulunmaktadır.
Açık Prostat Ameliyatı
Açık prostat ameliyatı artık çok nadir uygulanmaktadır. Prostat çok büyük olduğunda ve idrar kesesinde taş ya da balonlaşma olduğu durumlarda tercih edilir. Ameliyat sırasında hastanın göbeğinin altından yapılan bir kesi ile idrar kesesine ulaşılır. İdrar kesesi açılır ve prostatın yolu tıkayan kısmı parmak aracılığı ile dışarıya çıkarılır. Daha sonra prostata dikişler atılır, sonda takılarak idrar kesesi tekrar kapatılır. Takılan sonda 5 gün sonra alınır.
Lazer Tedavisi
Prostatın lazer enerjisi kullanılarak buharlaştırılması işlemidir. Aynen TUR ameliyatı gibidir. Burada kullanılan enerji elektrik akımı yerine lazer enerjisidir. İşlem sırasında daha az kanama görülür. Ayrıca kan inceltici ilaçların kesilmesi gerekmeyebilir.
Transüretral Mikrodalga Tedavisi (TUMT)
Bu tedavi yönteminde, ucuna minik bir mikrodalga anteni yerleştirilmiş olan sondaya benzer özel bir cihaz ile penisin ucundan girilerek prostata ulaşılır. Mikrodalga enerjisi ile idrar kanalını tıkayan doku ısıtılarak yok edilir. Bu yöntem, çok büyük olmayan ve hafif şikayetleri olan hastalar için daha uygundur. Anestezi gerektirmemesi ve kanama riskinin az olması bu yöntemin başlıca avantajlarıdır. TUMP tedavisinin bazı yan etkileri de vardır. Bunlar; idrar yapmakta zorlanma, idrar yolları enfeksiyonu, üretra darlığı gelişmesi, meninin dışarı çıkmaması ve tekrar tedavi ihtiyacının duyulmasıdır. Işın tedavisi almış olan hastalar, idrar kanalı darlığı ve mutluluk çubuğu takılmış olan hastalar için bu yöntem uygun değildir.
Transüretral İğne Ablasyonu
TUNA, radyo frekans tedavisi olarak da bilinir. İşlemde, radyo dalgalarını kullanarak prostatın idrar kanalını tıkayan kısmı yok edilir. TUNA işleminde, prostatın içine özel iğneler yerleştirilir. İğnelerin yerleştirilmesinden sonra radyo dalgaları verilerek, büyümüş prostat dokusu ısıtılarak tahrip edilir.
Bu yöntem hafif ve orta düzeydeki tıkanıklıkların tedavisinde daha iyi sonuç verir. Prostatın çok büyük olduğu durumlarda işe yaramaz.
Anestezi gerektirmeden uygulanabilmesi, kanamanın az olması yöntemin başlıca avantajlarıdır. Tedavisinin riskleri ise; idrar yapmakta zorlanma, idrar yolu enfeksiyonu ve tekrar tedavi gerektirebilmesidir.
Prostat Stentleri
Çok nadir kullanılır. İdrar kanalının prostatın içinden geçtiği kısmına, kanalı açık tutması için yerleştirilir. Stentler ameliyat için uygun olmayan hastalar için tavsiye edilir.
Özet olarak; prostat büyümesi dendiğinde prostatın iyi huylu büyümesi anlaşılır. Prostat kanserinden farklı bir durumdur. Hastanın yaşam kalitesini bozar. Tedavi edilmediğinde böbrek yetmezliğine kadar varabilen ciddi sorunlara yol açar. Hastalığın derecesine göre ilaç ya da ameliyat ile tedavi edilir.